ANADOLU ARISI ISLAH ÇALIŞMALARI TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin ve TAB Genel Sekreteri Alim Tutar, Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunan Anadolu Arısı Islah Arılığında incelemelerde bulundu.
Arılıkta yapılan kontroller kapsamında;
✔️ Yavru deseni ve sır çekme özellikleri değerlendirildi,
✔️ Koloni kayıpları gözlemlendi ve kayıt altına alındı,
✔️ Bal toplama, yavru yapma kapasitesi ve sakinlik testleri titizlikle uygulandı.
✔️ Yeni oluşturulan kolonilerin anaları, 2025 yılı ana arı tanıma rengine uygun şekilde boyanarak işaretlendi.
Islah çalışmaları; arı sağlığı, verimlilik ve genetik korumanın sürdürülebilirliği için büyük önem taşıyor. TAB olarak yerli arı ırklarımızın korunması ve geliştirilmesi yönündeki çalışmalarımız kararlılıkla sürecektir.

TAB ARI SAĞLIĞI KOMİSYONU BAŞKANI PROF. DR. ERDER YARSAN’DAN TAB BAŞKANIMIZ ZİYA ŞAHİN’E ZİYARET

TAB Arı Sağlığı Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, TAB Başkanımız Ziya Şahin’i ziyaret etti.
Komisyon çalışmalarının ele alındığı ziyarette Komisyon Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, kitapçık haline getirdiği Bal Arısı Sağlığı başlıklı raporu Ziya Şahin’e takdim etti.
Şahin, Komisyon Başkanı Yarsan’a başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, komisyon çalışmalarında başarılar diledi.

TAB BİLİM KOMİSYONLARI KURULDU

Türkiye arıcılık sektörü, son yıllarda çevresel ve ekonomik koşulların etkisiyle önemli bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu süreçte, sahadaki bilgi ve deneyimin bilimsel yaklaşımlarla desteklenmesi; sürdürülebilir, uygulanabilir ve bütüncül politikaların geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) olarak, bugüne kadar sektörün ihtiyaç duyduğu pek çok alanda arı ıslahından arı ürünlerine, arı sağlığından yetiştiriciliğe kadar bilimsel temelli projeler ve çalışmalar yürüttük. Bakanlıklarımız ve üniversitelerimizle iş birliği içinde yürütülen bu çalışmalar sayesinde sektöre yönelik birçok ilk, başarıyla hayata geçirilmiş; önemli bilimsel bulgular literatüre kazandırılmıştır. Ayrıca, uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanan makaleler ile ülkemiz arıcılığının dünyaya açılması yönünde anlamlı adımlar atılmıştır.

Sektörde yaşanan sorunlara hızlı ve etkin çözümler üretebilmek amacıyla TAB bünyesinde sekiz ayrı bilimsel komisyon kurulmuştur. Komisyonlar; kamu, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğini esas alan bir yaklaşımla, arıcılığın tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde yapılandırılmıştır. Aynı zamanda, sahadan gelen ihtiyaç ve taleplere doğrudan cevap verecek nitelikte tasarlanmıştır.

Kurulan bilimsel komisyonlar aşağıdaki başlıklarda faaliyet gösterecektir:

  • Arı Sağlığı Komisyonu
  • Arı Yetiştiriciliği ve Islahı Komisyonu
  • Arı Ürünleri ve Gıda Mevzuatı Komisyonu
  • Arıcılık Ekonomisi Komisyonu
  • Apiterapi Komisyonu
  • Küresel İklim Değişikliği ve Arıcılık Komisyonu
  • Ormancılık, Arıcılık İlişkileri, Çam Balı ve Bal Ormanları Komisyonu
  • Arıcılıkta Dijital Dönüşüm Komisyonu

Her komisyon, kendi alanında uzman akademisyenler ve kamu kurumlarında görev yapan deneyimli uzmanlardan oluşmaktadır. Bu yapı sayesinde, akademik bilgi birikimi ile saha tecrübesi bir araya getirilerek sektöre yönelik gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi amaçlanmaktadır.

Komisyonların temel hedefleri;

  • Arıcılığı etkileyen teknik, çevresel ve ekonomik konularda bilimsel araştırmalar yürütmek,
  • Stratejik çözüm önerileri geliştirmek,
  • Arıcılık politikalarının oluşumuna katkı sunmaktır.

Ayrıca düzenli toplantılar ve saha çalışmaları ile üreticilerle birebir temas sağlanacak; geliştirilen çözüm modelleri doğrudan uygulamaya aktarılacaktır. Komisyonlarda kamu temsilcilerinin yer alması ise sahada yaşanan sorunların bilimsel yaklaşımlarla değerlendirilerek mevzuatlara yansıtılmasını mümkün kılacaktır.

TAB olarak en büyük hedefimiz; yalnızca bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarını gözeten, veriye dayalı, sürdürülebilir ve üreticiyi odağına alan bir arıcılık politikasını hayata geçirmektir. Kurulan bilimsel komisyonlarımız, bu hedef doğrultusunda atılmış stratejik ve kararlı bir adımdır.

Çünkü biliyoruz ki:

Arıcılık olmadan tarım olmaz; tarımın arkasındaki en büyük güç, güçlü bir arıcılık sektörüdür.

Bu nedenle arıcılığa yapılan her yatırım; aynı zamanda tarıma, ekosisteme ve insan sağlığına yapılan bir yatırımdır.

Bu süreçte bilimsel komisyonlarda görev alarak bize destek veren tüm akademisyenlere ve kamu kurumlarımıza en içten teşekkürlerimizi sunarız. Çünkü güçlü bir arıcılık sektörü; güçlü bir tarımın ve sağlıklı bir ekosistemin vazgeçilmez temelidir.

MUŞ’TA “YERELDEN GENELE ARICILIK ÇALIŞTAYI” DÜZENLENDİ

Muş Alparslan Üniversitesi Ev Sahipliğinde “Yerelden Genele Arıcılık Çalıştayı” Düzenlendi.
Muş Alparslan Üniversitesi Arıcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arıcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü iş birliğinde, Van Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün destekleriyle düzenlenen “Yerelden Genele Arıcılık Çalıştayı”, 26–27 Haziran 2025 tarihlerinde 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, protokol konuşmalarıyla devam etti.
Çalıştaya, Van Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Gülistan Korkmaz, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği adına Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Doğan, Muş İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fırat Pekbay, arıcılık alanında uzman akademisyenlerin yanı sıra kamu kurum temsilcileri, birlik başkanları ve arıcılar katıldı.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği adına Yönetim Kurulu Üyesi ve Tunceli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kazım Doğan açılışta, arıcılık sektörünün güncel durumu, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konularında TAB’ın yaptığı çalışmalara ilişkin konuşma yaptı.
Çalıştaya, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Yeninar, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Dodoloğlu, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Özkırım, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Erkan ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rahşan İvgin Tunca akademik katkı sundu.
İki gün süren programda, arıcılık sektörünün güncel durumu, karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri ve verimli arıcılık uygulamaları üzerine sunumlar yapıldı. Etkinlik, soru-cevap bölümleriyle interaktif şekilde devam etti.
Katılımcıların yoğun ilgisiyle tamamlanan çalıştay, arıcılık alanında üniversite-kamu-sektör iş birliğini güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.

TAB BAŞKANI ZİYA ŞAHİN: ISLAHIN BAŞARIYA ULAŞABİLMESİ İÇİN UZUN SOLUKLU VE KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLECEK BİR SÜRECE İHTİYAÇ VAR

Hayvancılık Genel Müdürlüğü Kafkas Arısı Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğü tarafından yürütülen ve sonuçlandırılan “Ardahan ve Artvin İzole Bölgesinde Bulunan Kafkas Arı Irkı’nın (Apis mellifera caucasica) Morfolojik ve Moleküler Karakterizasyonu” projesinin sonuç değerlendirme toplantısı Ardahan’da yapıldı.
Gen Merkezi konferans salonunda düzenlenen toplantıya, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, Serhat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Nurullah Karaca, Ardahan Kafkas Arısı Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Sinan Aydın, Ardahan İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu, Artvin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve TAB Denetim Kurulu Üyesi İbrahim Durmuş, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan TAB Başkanı Ziya Şahin, Islahın başarıya ulaşabilmesi için uzun soluklu ve kararlılıkla sürdürülecek bir sürece ihtiyaç olduğunu söyledi.
Şahin konuşmasında şunları; “Dünya bal arısı ırklarının yaklaşık %22’sinin ülkemizde bulunması ve bölgelerimizde birçok farklı ekotipin varlığı, Türkiye’yi arıcılık açısından avantajlı kılmaktadır. Ancak, ülkemizde yaygın olarak yapılan gezginci arıcılık, kontrolsüz arı ticaretleri, ana arı üretim sistemindeki hatalar ve yurtdışından yapılan kaçak ana arı girişleri bu doğal genetik kaynaklarımızı tehdit etmektedir. Türkiye, dünya arı varlığı ve bal üretiminde ikinci sırada yer almaktadır. Bu güçlü konumumuzu koruyarak, ülkemizi dünya arıcılığında liderliğe taşımak için yerli bal arısı ırk ve ekotiplerimizi koruma altına almak, bu ırkların ıslahını yapmak ve arıcılarımızın ihtiyacı olan hastalıklara dayanıklı, yüksek verimli ve yaşama gücü yüksek sertifikalı damızlık arıların üretimini sağlamak büyük bir zorunluluktur. Bu anlayışla, 2019 yılında TAGEM, TAB ve Hatay, Kırşehir, Düzce, Çanakkale ve Kırklareli İl Birliklerinin iş birliğiyle “Islah Projesi” başlatılmıştır. Proje kapsamında ilk kez sperm dondurma işlemi gerçekleştirilmiş, ulusal damızlık kayıt sistemi kurulmuş ve önemli kazanımlar elde edilmiştir. Mevcut durumda; HAYGEM desteğiyle gerçekleştirilen “Islahın Sürdürülebilirliği Projesi” ile ıslah devam ettirilmektedir. Bugüne kadar ülkemizde 8 bal arısı ırk ve ekotipi resmen tescillenmiş olup, bunların 6’sı İl Birliklerimizin yürüttüğü ıslah çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır.”
Islahın başarıya ulaşabilmesi için uzun soluklu ve kararlılıkla sürdürülecek bir sürece ihtiyaç duyulduğunu belirten Şahin, “Bu kapsamda, Kafkas Arısı Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi tarafından yürütülen ve Kafkas Arı Irkı’nın Karakterizasyonunu içeren projenin sonuçlarının sektörümüz için hayırlı olmasını ve devamının getirilmesini diliyor, bu sürece katkı sunan tüm kurum ve paydaşlara teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

TAB BAŞKANI ZİYA ŞAHİN’DEN, PROF. DR. HALİT VASFİ GENCER VE DOÇ. YASİN KAHYA’YA ZİYARET

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin ve Genel Sekreter Alim Tutar, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Arıcılık Birimi hocaları Prof. Dr. Halit Vasfi Gencer ve Doç. Dr. Yasin Kahya’yı ziyaret etti.
Ziyarette, Ankara Üniversitesi’nde arıcılık konusunda yapılan çalışmalar ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ile Ankara Üniversitesi arasında ileriye dönük yapılması düşünülen projeler konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.
Görüşmenin ardından Prof. Dr. Halit Vasfi Gencer ve Doç. Dr. Yasin Kahya, TAB Başkanı Ziya Şahin ve Genel Sekreter Alim Tutar’a, Ankara Üniversitesi arılığı ve Bal Arısı ve Arıcılık Araştırma ve Uygulama Laboratuvarını gezdirerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Ziyaretin sonunda Başkan Ziya Şahin, Prof. Dr. Halit Vasfi Gencer ve Doç. Dr. Yasin Kahya’ya yapmış oldukları başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ederek ziyaretin anısına Arı Heykeli hediye etti.

TARIM ALANI YAYGIN EĞİTİM PROGRAMLARI ÇALIŞTAYI’NDA, ARICILIK KURSLARI GÜNCELLENDİ

Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü iş birliğinde “Tarım Alanı Yaygın Eğitim Programları Çalıştayı” gerçekleştirildi.
İki bakanlığın yanı sıra Ankara Üniversitesinden akademisyenlerin de katıldığı çalıştayda, mevcut 375 çiftçi kursunun içeriği, niteliği gibi başlıklar ele alındı.
Çalıştayın Hayvancılık (Su ürünleri, Kanatlı hayvanlar, Arıcılık ve İpek böcekçiliği) masası toplantılarına arıcılık sektörünü temsilen Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Genel Sekreteri Alim Tutar katıldı.
Çalıştayda; Arıcılık, Arı Sütü Üretimi ve Ana Arı Yetiştiriciliği, Arıcılık (Uzaktan Eğitim – Eş zamansız), Organik Arı ve Arı Ürünleri Yetiştiriciliği, Uygulamalı Arıcılık, Ana Arı Yetiştiriciliği ve Arıcılıkta Suni Tohumlama, Arı Hastalık ve Parazitleri ile Mücadele, Arı Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Yöntemleri, Arı Ürünleri (Apiterapik, Apilarnil vb.), Bal Arısı Yetiştiriciliği ve Bakım ve Besleme konularında Halk Eğitim Merkezlerinde verilecek kurslar, Modern Teknik Arıcılık ve Arı Ürünleri Üretimi başlığı altında ele alınarak güncellendi.

TROPILAELAPS AKARI NEDİR?

Tropilaelaps akarı Asya kıtasına özgü olup Apis dorsata (Doğu bal arısı türü) gibi bal arısı türlerinde görülen yavru parazitidir. İki tür (Tropilaelaps clareae ve Tropilaelaps mercedesae ) batı bal arılarını (Apis mellifera) bulaştığında ciddi zararlar veren bir akardıır.
Tropilaelaps clareae ilk defa 1961 yılında Filipinlerde konakçısı olan Apis dorsata (Dev Hint arısı) bulaşmıştır (Laigo ve Morce,1968). Bu tür Filipinlerden, Endonezya’ya kadar yayılmıştır.
Tropilaelaps mercedesae ise 1968- 2007 yılları arasında Vietnam, Çin, Tayland, Endonezya, Malezya, Güney Kore, Hindistan, Afganistan ve Pakistan’daki bal arılarına bulaşarak büyük ürün kayıplarına sebep olmuştur (Ritter 2014, Guzman v.d. 2017).
Son yıllarda akarın, İran, Azerbaycan ve Gürcistan gibi komşu ülkelerimize ulaştığı saptanmıştır. 2012 yılında ülkemizde görülmemesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı 2012 yılında ihbari mecburi hastalıklar listesine almıştır.
BELİRTİLERİ:
• Kapalı yavru gözleri açıldığında, çok sayıda ve farklı gelişme döneminde olan parazit akara ait larva ve nymphler ortaya çıkmaktadır.
• Kovan önde deforme kanatlı ve bacaklı arıların sayısında artış görülmekte, koloni hızla zayıflamakta, koloni ve verim kayıpları yaşanmaktadır.
BİYOLOJİSİ:
Akarın yaşam döngüsü Varroa ile benzerlik göstermektedir. Fakat yaşam döngüsü Varroa’dan daha kısadır ve bu tür 25 günde 2 döl vermektedir (Woyke, 1993). Üreme oranı bu nedenle Varrroa’dan çok daha yüksektir. Yoğun bulaşma döneminde bir kolonide 1 varroaya karşılık 20-25 Tropilaelaps mercedesae bullunabilmektedir (Anderson ve Morgan, 2007).
Tropilaelaps mercedesae ergin dişileri, işçi ve erkek yavru gözleri kapanmadan 1 veya 2 gün çnce girerek 1-4 adet yumurta bırakır. Aynı gün yumurtadan çıkanlar arıların larva ve pupalarının kanını emerek beslenirken 6 gün sonra kapalı gözün içinde ergin hale gelir (Del Finado ve Baker, 1982).
Tropilaelaps mercedesae yetişkin bir işçi veya erkek arı üzerinde en fazla 1-3 gün yaşayabilmektedir. Zira parçaları körelmiş olduğundan ergin arılar üzerinde beslenmeleri mümkün olmaz.
Akar, ergin arılar üzerinde Varroa gibi görmek zordur. Çünkü ergin Tropilaelaps mercedesae’nın ancak %3 ila %4’ü ergin arılar üzerindedir. Diğer erginler sürekli olarak yavru gözlerine girmek için gayret ederler.
ZARARLARI:
Bir koloniye yoğun Tropilaelaps mercedesae bulaşmasından sonra kapalı yavru gözleri içindeki arıların ve pupaların büyük kısmı deforme olmakta veya ölmekte, kovandaki gelişme durmakta, ergin arılarda kanat ve bacakta deformasyonlar görülmekte ve koloni hızla zayıflamaktadır.
MÜCADELE:
Varroa’da kullanılan ilaçlar kısmen Tropilaelaps akarı üzerinde de etkili olmaktadır. En etkin mücadele yöntemleri kültürel yöntemlerdir.
Tropilaelaps mercedesae mücadelesinde “Yavru molası vermek” çok etkili bir yöntemdir. Çünkü akar yavru gözleri dışında uzun süre yaşayamaz. Bunun için ana arı 9 gün süre ile kafeste hapsedilmekte ve yumurta bırakmasına engel olunarak erkek arı gözlerinin 14 gün kapalı kalması hesaplanmalıdır. Yavru molası 16 gün sürdüğünde daha başarılı sonuç almak mümkün olacak ve parazitin kolonide yaşama şansı ortadan kalkacaktır.
SONUÇ:
Doğu sınır komşularımıza ulaşan bu tehlikeli parazitin ülkemizde de görülme ihtimali yüksektir. Özellikle İran ve Gürcistan gibi akarın bulaştığı ülkelerden ana arı transferi, paket arı ve arılı kovan girişi kesinlikle yapılmamalıdır. Kolonide akar görüldüğünde İl Tarım ve orman Müdürlükleri’ne ihbar edilmelidir.

TİCARİ DEĞERİ OLAN HAYVANSAL ZEHİRLER ÇALIŞTAYI-1 BAL ARISI ZEHRİ, DÜZCE ÜNİVERSİTESİNDEKİ ÇALIŞTAYDA ELE ALINDI

Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi iş birliği ve “Ticari Değeri Olan Hayvansal Zehriler Çalıştayı I- Bal Arısı Zehri” programı, Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Cumhuriyet Konferans Salonu’nda programa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, farklı üniversitelerden akademisyenler, araştırmacılar, arıcılar, özel sektör kuruluşları ve öğrenciler katıldı.
Çalıştayda konuşan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, Ülkemizdeki arı potansiyelini ve bal üretiminde dünyada ilk sıralarda olduğumuzu belirterek, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Şahin konuşmasında şunları söyledi; “Arı Zehri Üretim Tebliği konusunda STK, Üniversite, Kamu işbirliğinde üretim tebliği hazırlanması sektörümüz için önem arz etmektedir. Mevzuat çalışmalarının daha ileri boyuta taşınması, üretim ve pazarlanmasının önünün açılması için bu konuda bizlerde üreticilerin temsilcisi bir STK olarak üzerimize düşen görevleri yapıyoruz ve yapmaya da devam ediyoruz.”
Şahin ayrıca, ticari değeri olan hayvansal zehirler çalıştayı dolayısıyla Rektör Yardımcısına, DAGEM Müdürüne ve tüm katılımcılara teşekkür etti.