




Türkiye arıcılık sektörü, son yıllarda çevresel ve ekonomik koşulların etkisiyle önemli bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu süreçte, sahadaki bilgi ve deneyimin bilimsel yaklaşımlarla desteklenmesi; sürdürülebilir, uygulanabilir ve bütüncül politikaların geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) olarak, bugüne kadar sektörün ihtiyaç duyduğu pek çok alanda arı ıslahından arı ürünlerine, arı sağlığından yetiştiriciliğe kadar bilimsel temelli projeler ve çalışmalar yürüttük. Bakanlıklarımız ve üniversitelerimizle iş birliği içinde yürütülen bu çalışmalar sayesinde sektöre yönelik birçok ilk, başarıyla hayata geçirilmiş; önemli bilimsel bulgular literatüre kazandırılmıştır. Ayrıca, uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanan makaleler ile ülkemiz arıcılığının dünyaya açılması yönünde anlamlı adımlar atılmıştır.
Sektörde yaşanan sorunlara hızlı ve etkin çözümler üretebilmek amacıyla TAB bünyesinde sekiz ayrı bilimsel komisyon kurulmuştur. Komisyonlar; kamu, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğini esas alan bir yaklaşımla, arıcılığın tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde yapılandırılmıştır. Aynı zamanda, sahadan gelen ihtiyaç ve taleplere doğrudan cevap verecek nitelikte tasarlanmıştır.
Kurulan bilimsel komisyonlar aşağıdaki başlıklarda faaliyet gösterecektir:
Her komisyon, kendi alanında uzman akademisyenler ve kamu kurumlarında görev yapan deneyimli uzmanlardan oluşmaktadır. Bu yapı sayesinde, akademik bilgi birikimi ile saha tecrübesi bir araya getirilerek sektöre yönelik gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi amaçlanmaktadır.
Komisyonların temel hedefleri;
Ayrıca düzenli toplantılar ve saha çalışmaları ile üreticilerle birebir temas sağlanacak; geliştirilen çözüm modelleri doğrudan uygulamaya aktarılacaktır. Komisyonlarda kamu temsilcilerinin yer alması ise sahada yaşanan sorunların bilimsel yaklaşımlarla değerlendirilerek mevzuatlara yansıtılmasını mümkün kılacaktır.
TAB olarak en büyük hedefimiz; yalnızca bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarını gözeten, veriye dayalı, sürdürülebilir ve üreticiyi odağına alan bir arıcılık politikasını hayata geçirmektir. Kurulan bilimsel komisyonlarımız, bu hedef doğrultusunda atılmış stratejik ve kararlı bir adımdır.
Çünkü biliyoruz ki:
Arıcılık olmadan tarım olmaz; tarımın arkasındaki en büyük güç, güçlü bir arıcılık sektörüdür.
Bu nedenle arıcılığa yapılan her yatırım; aynı zamanda tarıma, ekosisteme ve insan sağlığına yapılan bir yatırımdır.
Bu süreçte bilimsel komisyonlarda görev alarak bize destek veren tüm akademisyenlere ve kamu kurumlarımıza en içten teşekkürlerimizi sunarız. Çünkü güçlü bir arıcılık sektörü; güçlü bir tarımın ve sağlıklı bir ekosistemin vazgeçilmez temelidir.